GİRİT VİLAYETİ ( Krete, Kreta, Crete, Akritis)
Osmanlı döneminde Girit Vilayeti; Hanya, İsfakiye, Resmo, Kandiye ve Laşid sancaklarına ayrılmıştı. Vilayet merkezi Hanya şehriydi. Sancak merkezleri adları anılan kasabalardır. Ancak Laşid Sancağının idare merkezi Yenişehir, İsfakiye Sancağının idare merkezi Vamus kasabalarıydı.
Akdeniz’in ikinci büyük adası olan Girit, stratejik konumu itibariyle tarih boyunca önemli olmuştur. İlkçağlarda Minos uygarlığının merkezi olan ada, ortaçağda Venedik idaresinde Akdeniz’in en büyük ticaret yollarının üzerinde yer aldı. Girit, 1669 yılında Kandiye şehrinin ele geçirilmesiyle bütünüyle Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil oldu. Osmanlı’nın bu adada diğer fetih bölgelerinde uyguladığı “Anadolu’dan nüfus göç ettirme (şenlendirme)” politikası uygulamamasına rağmen, ihtida ( din değiştirme) ve evlenmeler yoluyla Müslüman nüfus giderek arttı. 1830 yılında Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla başlayan dönem, Girit Adası’nda 19. yy boyunca sürecek Rum isyanlarının ve kargaşanın hüküm sürmesiyle devam etti. Yüzyıl sonunda ( 1897) Büyük Devletlerin işgali altında kalan Girit’te artık muhtariyet dönemi başlamış, Osmanlı ordusu adadan çekilmişti. 1913 Londra Antlaşmasıyla ada bütünüyle Yunanistan’a bağlanınca Girit’in Müslüman halkı da azınlık statüsü kazandı. Bu tarihten sonra Yunan uyruklu olan Müslüman Giritlilerin kimlik tanımları “din” üzerinden oldu. Girit Müslümanları 1923 Büyük Mübadelesine kadar adadaki varlıklarını Cemaat-i İslamiye İdarelerinin yönetiminde sürdürdüler.
Girit ve Mübadele
Adadan Anadolu kıyılarına Müslüman göçü, Osmanlı ordusunun adayı terk ettiği 19. yy. sonlarında yaşanan çatışmalar ve kıyımlar yüzünden zaten başlamıştı. 1896-1897 yıllarındaki ayaklanmalardan sonra on binlerce Müslüman Anadolu’ya sığındı. 1876 Girit Salnamesindeki verilere göre adanın toplam nüfusu 227.871 olarak verilmişti. Bu toplamın 91.746’sını Müslümanlar,135.780’ini Hıristiyanlar, 345’ini de Yahudiler oluşturmaktaydı. 1911 yılına gelindiğinde Girit Müslümanlarının sayısı artık 28.000 civarındaydı. 1923-24 yıllarına gelindiğinde, kırsal kesimde yaşayan çok sayıda Müslüman güvenlik nedeniyle, Müslüman şehirli nüfusun yoğunlukla yaşadığı üç büyük kente -Kandiye, Resmo ve Hanya’ya- akmışlar, mülklerinin büyük bölümünü yok pahasına satmak zorunda kalmışlardı. Nihayet 30 Ocak 1923 yılında Mübadele Sözleşmesinin imzalanmasıyla Girit Müslümanları kendilerini Anadolu kıyılarına taşıyacak olan Seyr-ü Sefain vapurlarına ( başta Gülcemal olmak üzere Bahr-i Cedid, Giresun, vb.) ya da kendi imkânlarıyla kiraladıkları yabancı bandıralı vapurlara binmek üzere Kandiye, Resmo ve Hanya limanlarına doluştular.
Girit’in diğer Müslüman yerleşim yerleri olan Yerapetra ( İearapetra), Estiye ( Sitia), Laşit (Lasithi) bölgesi, Spinolonga gibi yerlerden gelen Müslümanlar da bu üç limandan Girit’i terk ettiler. Girit’te zeytincilik, bahçecilik, bağcılıkla uğraşan Müslümanlar beceri ve uğraşı türlerine göre Marmara Adası’ndan Mersin’e kadar olan kıyı şeridinde Ege ve Akdeniz kıyılarının kendilerine uygun şehir ve kasabalarında iskân edildiler. Mübadele ile 14.000 kadarı Kandiye’den olmak üzere yaklaşık 25.000 Girit Müslümanı, iskân edildikleri Ayvalık, Edremit, İzmir, Bodrum, Mersin gibi kıyı şehirlerinde, ana dilleri Rumcayı konuşmaya, Girit kültürünün bir ifade biçimi olan mânilerini okumaya, şifalı otların hakim olduğu özel Girit mutfağını yaşatmaya devam ettiler. Günümüzde Heraklion (Kandiye) kenti, Girit Bölgesi’nin (Periphery) ve Heraklion İlininin merkezidir. Chania (Hanya), Rethymno (Resmo), Lasithi (Laşid) kentleri ise il statüsündedir.