Bir asır sonra çocukluk şehrinde
Mübadelenin “anıt” adı, “bilge mübadil” Lütfü Karadağ yüz yaşından çıkışını doğum yeri Yunanistan’ın Yanya kentinde kutladı.
1 Mayıs 1914 tarihinde doğan Karadağ, Lozan Mübadilleri Vakfı’nın (LMV) öncülüğünde bir grup mübadille, geçen yıl olduğu gibi ata topraklarına giderek on yaşında ailesiyle ayrılmak zorunda kaldığı Yanya’da “memleket” özlemini giderdi.
Anılara yolculuğun ilk durağı mübadeleden önce Kesriye diye anılan Kastorya’ydı.
Karadağ’ın 101 yaşına basışının ilk kutlaması Kastorya’da Familya Taverna’da yapıldı. Doğum günü pastasını Lütfü Bey, çocukları Tülin Karadağ Eldener ve Süleyman Karadağ’la kesti.
Tavernadaki buluşmanın sürpriz konuğu Kastorya’ya yerleşen Bursa Apolyontlu (Gölyazı) mübadillerin kurduğu derneğin başkanı Ageliki Papamantzari’ydi.
Ertesi gün Kastorya’dan Preveze, Parga ve Arta’ya gidip akşam Yanya’ya döndük.
2 Mayıs sabahı çocukluk ülkesi Yanya’yı dolaşmaya bugün Yunanistan Kültür Bakanlığı Çağdaş Anıtlar Dairesi olarak kullanılan doğduğu eve giderek başlayan Karadağ kapıda yönetici Vasilis Kaskanis tarafından karşılandı.
Önce doğduğu şömineli odayı gezen Karadağ duygularını şöyle şu sözlere dile getirdi:
“Yanya’ya bu altıncı gelişim. İlk gelişlerimde doğduğum evi görememiştim. Yeniden evime kavuştuğu için çok mutluyum. Bu yolculukta beni yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ederim.”
FILIAS’IN SÜRPRİZİ
Ev ziyaretini tamamladıktan sonra Yanya Belediyesi’ne giden Lütfü Karadağ’ı bir sürpriz bekliyordu.
Yanya’nın bağımsız Belediye Başkanı Filippos Filias konuğunu, mumlarını kendisinin yaktığı 100. yıl pastasıyla karşıladı.
Filias karşılama töreninde şöyle konuştu:
“Yanya’ya hoş geldiniz. Atalarınızın şehrini ziyaret etmenizden memnunuz. Sık sık gelin buralara. Bu gelişleriniz barışa katkı sağlasın. Bizi ülkelerin siyasetçileri ilgilendirmiyor, iki halkın dostluğu ve barış içinde yaşamaları ilgilendiriyor.”
“Bilge mübadil” Karadağ da daha önceden hazırlayıp kağıda döktüğü konuşmasını oğlu Süleyman Karadağ’a okuttu:
“Bu şehir benim. Yanya, 90 yıl önce de benimdi, bugün de benim. Dönüp dolaşıp geldiğim şehir Yanya. Bu altıncı gelişim. Her gelişimin dönüşünde yeniden doğmuş gibi oluyorum. Bu toprakların havası, suyu güç veriyor bana.”
Yanya’da ikinci günü akşamı mübadil köyü Nea Kasseria’da (Yeni Kayseri) Kapadokya mübadillerinin kurduğu derneği başkanı Anastasia Papazoğlu ve dernek yöneticileri tarafından ağırlandık.
SELANİK’TE ATATÜRK EVİNDE
Ertesi gün Selanik’teydik.
Yunanistan’daki dördüncü gün ve gecemizi Selanik’te geçirdikten sonra dönüş yolculuğumuz Atatürk Evi’ni ziyaretle başladı.
Evin bahçesinde sıranın kendisine gelmesini heyecanla bekleyen “bilge mübadil” Karadağ’ın daha önceden hazırladığı konuşma metni yine oğlu Süleyman Karadağ tarafından evin merdivenlerinde grup arkadaşlarına okundu:
Mübadelenin “anıt adı”nın kağıda döktüğü duyguları şöyle:
“Büyük kurtarıcı. Vatanı kurtarmak için çıktığın büyük yolculuğun 95. yılının eşiğindeyiz. Sen, 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan Samsun’a yola çıktında bir hayalin vardı, onu gerçekleştirdin. Ama bizlerin, senin doğduğun topraklarda doğan biz Yanyalıların istikbale dair ne umudu vardı, ne de hayali. Sen dünyanın olmaz dediğini, başaramaz dediğini başardın ve hayalin cumhuriyeti kurdun. Ve sen yüzyıllardır kök saldığımız topraklardan, ama yaşamamızın neredeyse imkansız olduğu memleketimizden aldın bizleri yeni vatanımıza getirdin, hürriyete getirdin. Aziz Atatürk. Yüz yıllık ömrüm hep seninle geçti. İlkelerin ışığım oldu, yol gösterdi bana. Bundan sonra da ışığım olacaksın. Ne mutlu Türküm diyene…”