Siroz Sancağı, Serez merkez kazası ile Menlik, Zihne, Razlık, Petriç, Demirhisar, Cuma-i Bala ve Nevrekop kazalarını kapsamaktaydı. Günümüzde Menlik, Razlık, Petriç, Cuma-i Bala ve Nevrekop kazalarına bağlı yerleşim yerlerinin büyük çoğunluğu Bulgaristan sınırları içindedir. Nevrekop kazasının Yunanistan sınırları içinde kalan yerleşim yerlerinin ahalisi ise mübadelede Türkiye’ye gelmiştir. Serez, Selanik Vilayetini oluşturan üç sancaktan birisi ve aynı adlı sancağın merkeziydi. Bu kente, Avrupalılar Sere ya da Sentis, Osmanlı döneminde Siroz derlerdi. 1383 yılında Gazi Evrenos Bey ve Çandarlı İbrahim Paşa tarafından Osmanlı egemenliğine giren kent savaşmadan teslim olmuştur. Bu nedenle kentin eski sakinlerinin oturduğu kale içine Müslüman yerleştirilmemiş, kiliseler camiye çevrilmemiştir. Müslümanlar kale surları dışındaki mahallelerde yaşıyorlardı. Serez camilerinin tümü Fetihten sonra inşa edilmiştir. 1900 yılı itibariyle kentin nüfusu, 11027 erkek 10585 kadın olmak üzere toplam 21602 kişiydi. Kentteki 55 mahallenin 25’inde Türkler yaşıyordu. Sancak nüfusunun %39’u Müslüman, %37’si Bulgar, %21’i Rum’du. Kent merkezinde 4389 hane, 43 han, 1115 dükkan, 21 kilise, 29 cami, 15 dergah, 2 havra, 11 medrese, 23 mektep, 1 kütüphane, 100 havlu dokuma tezgahı, 1 buharlı pamuk fabrikası vardı. Her yıl şubat ayında açılan panayırı ve yayları ile ünlüydü. Serez tarihinde öne çıkan isim Şeyh Bedrettin’di. Bedreddin’in türbesi Orta Mezarlık adlı Türk mezarlığındadır. Mezarlık Tekkesi denilen Bedreddini Tarikatının Tekkesi bu Türbenin yanındaydı. Bedreddin’in na’şı mübadele sırasında Serez Mübadele Komisyonu tarafından İstanbul’a getirilmiş ve 2. Mahmut Türbesi haziresine defnedilmiştir. Serez, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önemli merkezlerinden birisidir. Mübadele öncesi ve sonrasında rol oynayan önemli bir isim de Serezli Mehmet Esat Bey dir.
Mehmet Esat Bey, tiyatro sanatçısı Metin Serezli’nin babasıdır. Bugün Serez’de kötü durumda olmakla beraber Osmanlı dönemine ait Mehmet Bey Cami, Mustafa Bey Cami, Zincirli Cami (Selçuk Sultan Camii), Vilayet Binası gibi mimari örnekleri görmek mümkündür. Ayrıca 1485 yılında Çandarlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılan Bedesten arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktadır.
Arazisinde kaliteli tütün ve pamuk yetiştirilirdi. Selanik’ten sonra bölgenin en önemli ticaret ve kültür merkeziydi. 1757 yılına kadar gümüş ve altın para basan bir darphane mevcuttu. Serez’de ilk gazete 1910 yılında yayın hayatına başlamış, aynı yıl bir sinema salonu açılmıştır. Balkan Savaşı sırasında, 1912-1913 yılları arasında kent Bulgar işgali altında kalmıştır. Serez Sancağının kırsal bölgelerinde yaşayan Müslüman halk katliamlardan kurtulmak için kent merkezine sığınmıştır. Ne var ki bu katliamlar kent merkezinde de devam etmiştir. 1913 yılında Bulgarlar kenti terk ederken yakar. Evlerin ve işyerlerinin büyük çoğunluğu yanar. Müslümanların büyük çoğunluğu Serez’i 1913 yılında terk etmek zorunda kalmıştır. Son kalan Türkler de 1923 mübadelesinde Serez’i terk etmiştir. Serez Sancağından gelenlerin ağırlıklı olarak iskân edildiği bölgeler; Edirne, Tekirdağ, Mersin ve Adana’dır. Günümüzde Serez (Serres) Orta Makedonya Bölgesi’ne bağlı Serres ilinin merkezidir.