Ege denizinin üçüncü büyük adası olan Midilli’nin Anadolu kıyılarına uzaklığı 8-12 km. dir. Antik çağlarda adanın ismi, kral Lesbus’dan mülhem Lesbos iken, ortaçağlarda yönetim merkezi Mytilâne olarak anılmış, bu isim Türkçeye Midilli olarak geçmiştir. Tarih boyunca ada, sırasıyla Antik Yunan, Pers, Roma, Bizans, Ceneviz, Osmanlı ve modern Yunanistan egemenliğinde yönetilmiştir. Midilli, Yunanistan egemenliğine girdiği 1912 yılına kadar, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1534 yılında Ege Adalarının yönetimi için oluşturduğu Cezayir-i Bahr-i Sefid Eyaletinin önce üç eyaletinden biri, sonra merkezi ( 1862) olmuştur. Bütünüyle Yunanistan toprağı haline geldiği 1912 yılına kadar 450 yıl boyunca ( 1462-1912) Osmanlı’nın bir eyaleti olan adanın Müslüman nüfusu fetihten sonra yerleştirilen yeniçeriler ve göç ettirilen Anadolu halkından oluşuyordu. 16. yy. boyunca nüfusun yaklaşık %40 ı Müslüman iken, 20. yüzyıl başlarında yaklaşık 95.000 olan ada nüfusunun ancak %15 i Müslüman idi. 1912’den sonra ada Türklerinin %60 ı tedricen Anadolu’ya geçmiştir. İşgal sırasında ada valisi olan Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem ( Bolayır) Bey, Yunanlılar tarafından esir alınmıştır.
Adada Müslümanlar, diğer adalardan farklı olarak sadece büyük şehirlerde değil, kırsal kesimde de ikamet etmekteydiler. Çoğunlukla merkez sancağı Midilli ( Mitilini) , Molova ( Molivos) , ve Kalonya ( Kaloni) sancağında yaşamakla birlikte, Sığrı( Sigri), Balçık ( Baltsika), Sarlıca ( Thermi), Filye, Çömlekköy ( Skalohori), Petre ( Petra), Mandemande ( Madamados), Pilimer ( Plomari) , Kumi, Keramya, Kapi, İskimye ( Skamia) gibi daha küçük yerleşimlerde de değişik oranlarda Türk nüfus bulunmaktaydı. Adanın geçim kaynağı başta zeytincilik, sabunculuk, üzümcülük, palamut meşesi ticareti ve balıkçılık idi. Ada halkının Edremit ve Dikili’de de tarlaları, zeytinlikleri vardı. 1922 yılında Anadolu bozgununu yaşayan Yunan ordusunun ardından 47. 382 Anadolu Rum’unun kaçarak Midilli’ye sığındığı kaydedilmiştir. 1923 yılının Ekim ayında ise Mübadele Anlaşması gereği 1400 kişilik bir Müslüman kafilesi Ayvalık’a çıkmıştır. Mübadiller çoğunlukla Ayvalık ve Edremit’te, terk edilen Rumlara ait evlere yerleştirildiler.
Midilli adasında, bir kısmı restore edilerek yeni işlev kazandırılmış, bir kısmı da restorasyon bekleyen çok sayıda Osmanlı dönemi yapısı vardır. Bunlardan bazıları: Valide Cami, Vigla Cami, Yeni Cami, Çınar Cami, Yalı Cami, Kule ( Kale) cami, Midilli Kalesi ve içindeki Medrese, Çarşı Hamamı, İdadiye Binası ( bugün Adliye Sarayı), Şakir Bey Çeşmesi, Cezayirli Hasan Paşa Çeşmesi, Kulaksızoğulları Konağıdır. Ayrıca adada yaygın olan Bektaşi, Mevlevi ve Kadiri tarikatlarından kalma, Sarı Baba Tekkesi, Anemomilo( Yel Değirmeni) Tekkesi, Mevlevi Tekkesi, Kadiri Tekkesi, Ay Grigor ( Abdül bin Hasan) Tekkesi gibi ibadethanelerden günümüze kalan hemen yok gibidir.