Rodos’ta Kültürel Şölen
Rodos’un eski kent (Old Town) surları içindeki “Tafros Melina Merkuri Anfitiyatrosu” 17 Eylül 2017 akşamı muhteşem bir konsere ev sahipliği yaptı. LMV Korosu iki ülkede hala iki dilde;Türkçe ve Yunanca söylenen şarkıları seslendirdi. Ardından Rodos Metropolitliği Geleneksel Müzik Orkestrası Meneksedes’le LMV Korosu ortak konser verdi.
Garip Meriç Mansuroğlu’nun yönettiği LMV Korosu’yla Stathis Manousos’un yönettiği Meneksedes Korosu’nun ortak konserinde hem Rodos’un yerel sanatçıları şarkı söyledi; hem yerel mübadil derneklerinin halk oyunları ekipleri geleneksel kıyafetleriyle oyunlarını sergiledi. Yaklaşık beş bin kişin izlediği etkinlik Yunanistan’ın önde gelen sanatçılarından Yorgos Salabasis konseriyle sona erdi.
Sagapao Makous adlı parçasıyla tanınan Salabasis’e LMV Korosu eşlik etti.
Konsere Rodos Başkonsolosu Barış Kalkavan, Rodos Metropoliti Kirillos, LMV Genel Sekreteri Sefer Güvenç, Lozan Mübadilleri Derneği Başkanı Esat Ergelen, LMV Dış ilişkiler Sorumlusu Sula Aslanoğlu, Rodos Küçük Asyalılar Derneği Başkanı Nikos Hacıpetros, Yunanistan Tarih ve Kültür Vakfı Başkanı Konstantinidis katılarak dostluk mesajları verdiler. Konseri Rodos’ta yaşayan Türkler ile her iki ülkenin mübadilleri ve Rodos’u ziyaret eden turistler coşkuyla izlediler ve şarkılara alkışlarla eşlik ettiler. (İskender Özsoy yazdı, Berivan Yıldız fotoğrafladı).
Salabasis’in seslendirdiği ve Yunanistan’da çok bilinen, ünlü bir şarkının sözleri:
Mes tu Vosporu to stena
Boğaz’ın dar sokaklarında
O Yanis klei ta dilina
Akşam üstleri Yani ağlıyor
Ke o Memetis plai tou
Ve Mehmet yanında
Klei ke trağoudai tou
Ağlıyor ve ona diyor ki:
Turkos eğo, k’esi Romios
Ben Türk’üm, sen de Rum
Eğo laos k’esi laos
Ben de halkım, sen de halksın
Esi Hristos, k eğo Allah
Sen İsa, ben Allah
Omos ki i dio mas ah ke vah
Ama ikimiz de ah ve vah!
Me liyi ağapi ke krasi
Az sevgi ve az şarapla
Methao eğo, methas k’esi
Ben de sarhoş oluyorum, sen de
Pies liğo apo to tasi mu
Benim tasımdan biraz iç
Adelfi ke kardaşi mu
Kardeşim ve kardaşım
“Konserin sonuna doğru önde iki orkestra şefi ve Salabasis, arkada dansçılar, yanda koro ve arkada orkestra hep birlikte çalarken, söylerken ve dans ederken gözlerim büyümüş bir şekilde sahneye baktım. İki devletten de tek kuruş maddi destek yok, teknik alt yapı kısıtlı, ayrıca sponsor yok, sahnedekilerin çoğu gönüllü, her iki tarafta da böyle bir çalışmayı önlemeye hevesli bir sürü fanatik olduğunu hepimiz biliyoruz… Bütün olumsuzluklara rağmen para ile pulla sağlanamayacak bir ortam vardı. Çoğu Yunanlı yaklaşık 5.000 kişi tiyatroyu doldurmuştu. Bitişte seyirciler koroya el sallayarak ayrıldılar. Bir kısmı Şef Garip Mansuroğlu ve koro üyeleri ile fotoğraf çektirmek için sıra beklediler.”(Yeşim Padar’ın izlenimleri)